Tel Aviv’de İsrail’in ilk Başbakanı David Ben Gurion adına yapılmış havaalanı. Gümrük memurundan önce standart sorular. Pasaportta ‘sakıncalı’ vizeler var; İran, Suriye, Irak, Lübnan, Sudan... Buyur çapraz sual odasına! Veri tabanında ön araştırma sonrası önce biri sonra öteki gelip soruyor; henüz gazeteci olduğumu söylemeden ‘Gazeteci olarak mı gittin’, ‘Niye gittin’, Kiminle gittin’, ‘Ne yaptın’, ‘Nerede ve kaç gün kaldın?’ Bir-iki saatlik sabır sınavı. İsrail bu; korku devletine hoş geldiniz!
Kudüs’ü tekelleştirmek!
Yeşilin giderek kayaların bağrından kopan zeytin ağaçlarına bıraktığı 1 saatlik yolun sonunda mabet tepesi Harem-üş Şerif üç kutsal dinin müminlerini kendi dilinde selamlıyor. Ağlama Duvarı’nda tanrıya yakaran ve Süleyman Mabedi ile Mehdi’nin müjdecisi ‘Ahit Sandığı’nı bulmak için Mescid-i Aksa’nın altını oyan Yahudiler; Hz. İsa’nın sırtına haç vurup yürütüldüğü ‘Çile Yolu’nda 14 kez soluklayan Hıristiyanlar; güneş gibi parlayan Kubbet-üs Sahra’nın etrafında ay gibi dönen, muallâk taşından Miraç’a yükselen Hz. Muhammed’in ayak izini arayan ve yanı başındaki Mescid-i Aksa’da namaza duran Müslümanlar… Her bir köşesinde binlerce yıldan süzülen hikâyeler saklı. Kudüs havra, kilise, cami ve türbelerin içice geçtiği bir inanç kenti. O yüzden seperasyon ya da tekelleştirme ameliyeleri sadece barışı bozmaya yarıyor.
Devamı için Tıklayınız
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder