18 Mart 2015 Çarşamba

Kozmik Oda'nın esrarı - Oya Baydar

Gündelik yaşamımızı, ruh sağlığımızı, huzurumuzu, çoluk çocuğumuzun geleceğini etkilemese, bu ülkede olup bitenleri heyecanlı, biraz da acıklı ve korkulu bir macera filmi gibi seyredebilirdik. Yabancı bir medya mensubu olsaydık, zaman zaman dehşete düşsek, ya da kavrama güçlüğü çeksek bile, akla ziyan konu bolluğu karşısında keyifle el ovuştururduk. Ama bizler: kaderini bu ülkeye, bu topraklara bağlamış olanlar, eskiden reklam niyetine sinema afişlerine yazılan "29 kısım, tekmili birden" maceraları aratmayacak bu toplumsal iklimde bunalıyoruz, bunalmakla kalmayıp pusulamızı da şaşırıyoruz kimi zaman.

 

Toplumun ve siyasetin
temizlenmesi hayallerimiz

 

7 yıl kadar önce; failimeçhullerin araştırılacağını, devlet bağlantılı derin çetelerin açığa çıkartılacağını, devletin derinliklerindeki karanlığın bir ucundan da olsa aydınlanacağını, darbeci-vesayetçi odakların ve onların Gladyocu tetikçilerinin etkisizleştirileceğini düşünmüş, umut etmiştik.

Susurluk olayının patlak verdiği ve derinlerdeki çirkefin etrafa saçıldığı günlerde Yurttaş Girişimi'ni kurup, 1 Şubat 1997'deSürekli Aydınlık İçin Bir Dakika Karanlık eylemini başlattığımızda da aynı saf/naif umudu taşıyorduk. Türkiye'nin yakın geçmişindeki en kitlesel, en yaygın protesto olan bu eylem kısa sürede elimizden kaydı, manipüle edilerek darbeci-vesayetçi odakların Erbakan Hükümeti'ni yıpratma araçlarından birine dönüştü. Ardından, 28 Şubat'ta Erbakan Hükümeti asker-sivil destekli postmodern darbeyle düşürüldü. Derin devlet kötücül gücünü göstermiş, özgür, eşit, demokratik toplum umutlarını bir kez daha söndürmüştü.

Oysa biliyorduk, konuya yabancı değildik. 1990'ların başında İtalya'da, diğer NATO ülkelerinde de benzerleri bulunan devlete bağlı gizli Gladyo örgütü deşifre edildi. Binlerce subay, üst düzey siyasi ve bürokrat görevden alındı, yargılandı, vb… Susurluk'ta ortaya çıkan ve üstü örtülen ilişkiler ağı, çeteleşmiş Türk Gladyosu'nun mührünü taşıyordu. Adına ister Gladyo, ister Ergenekon deyin, ister Seferberlik Tetkik Kurulu, ister Özel Harp Dairesi ya da Kontr-gerilla diye adlandırın, devletin çekirdeği, derinliği, operasyonel aklı oradaydı. Benzer örgütlenmelerin olduğu bütün ülkelerde temizlik yapıldı, hiç değilse yapılır göründü. Ordu şemsiyesi altındaki bu yapıya Türkiye'de dokunulmadı. Kökü eskilere dayanan yapı, daha da pervasızlaşarak, mafyalaşarak, çeteleşerek sürdü.

 

Susurluk'tan Ergenekon
davasına aynı hikâye

 

Darbe geleneğinden, asker-sivil bürokratik vesayetten kurtulmayı; şeffaf, demokratik bir hukuk devletinin özgür ve eşit yurttaşları olmayı özlerken Ergenekon davaları başladığında tıpkı Susurluk günlerindeki gibi, bir kez daha umuda kapıldık. Birinci tekil şahıs konuşsam, "ben bu umuda kapıldım", dersem daha doğru olacak. Çünkü, daha ilk günden bu soruşturmalara, davalara karşı çıkan kesimler vardı. Pek çoğu için bu karşı çıkışın en önemli nedeni; sürecin AKP tarafından güçlü şekilde desteklenmesi, AKP'nin ekmeğine yağ sürecek olmasıydı. Gladyo'nun açığa çıkarılmasını, failimeçhullerin, cinayetlerin, müdahalelerin sona erdirilmesini onlar da istiyorlardı kuşkusuz ama bunu AKP'nin yapmasına, AKP'nin kazanç hanesine yazılmasına karşıydılar. Öte yandan, AKP iktidarının kendi 80 yıllık mutlak egemenliklerini sınırlamasına karşı darbelerden ve Gladyo benzeri güçlerden medet umanlar, derin çete yapılarını devletin zorunlu kurumu sayanlar da vardı. Hâlâ da var.

Bülent Arınç'a suikast planlandığı iddiasıyla devletin en gizli sırlarının saklandığı Kozmik Oda'ya girilmesi, oradaki belgelere ulaşılması ve şimdi öğrenildiği kadarıyla bu sırların birilerinin eline geçmesi konuşuluyor şu günlerde. Anlaşılan o ki, Arınç'a suikast iddiası derin devlet sırlarına, özellikle de derin kimliklere ulaşabilmek için bahaneymiş. Tıpkı Ergenekon ve Balyoz davaları gibi, davaya konu olan ihbarların, delillerin bir bölümü düzmece, dava büyük ölçüde şikeymiş. Derindeki ve yüzeydeki pisliklerinden arınmış, çağdaş, saydam bir devlete sahip demokratik bir toplumda yaşama özlemimiz, aynı derecede pis ve habis başka güçler tarafından kullanılmış, manipüle edilmiş.

 

Peki Kozmik Oda'daki
pislikler ne olacak?

...

devamını okumak için tıklayınız




--
Daha fazlası için fotobelgesel.net

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder