6 Ocak 2015 Salı

Eylül… Cansın…-Hande Çayır

Haydi bakalım, başlıyoruz. “Ver müziği” tutkunları şunu* açıp dinleyebilir bir yandan. “Yanarım” diyor bu şarkıda, hani bana sormuştun ya, sana ne dokunuyor diye... Al işte bu dokunuyor.
Eylül Cansın kendini köprüden attı. Bir masterpiece** bırakmış bana. Teşekkür ederim güzel, akıllı bebeğim... İçi dolu turşucuğum... Herkese öpücüklerini yollamış. Çok mutluyum*** demiş. “Ben artık yapamıyorum” demiş.
Ah bebeğim.. Bir bilsen... Nerelere gidip geliyorum ben de...
Herkesin istediği şeyi yapıyorum” demişsin şekerparem... Beni çıkar o herkesten gözünü seveyim... “Bir şeyler yapmak istedim, bana çok engel oldular, izin vermediler, mağdur ettiler” demişsin... Allah’la başbaşa bırakmışsın bizi... Allah’a emanet etmişsin, sıcacığım...
Köpekciğini de “benim evde küçük bir köpeğim var” diyerek paylaşmışsın annenle... “Sadece, beni hatırla anneciğim” demişsin...
Ne çok istiyorum sevmek sevilmek... Sen de öyle miymişsin kuzucuğum? “Ona bakarken benim evladım de, ona kızma anneciğim” demişsin... Canım bebeğim... Miniğim... “Zaten kötü bir şey yapmıyor, onu kimseye verme, kakasını, çişini eve yapmıyor, hiçbir şey yapmıyor anneciğim” demişsin canımın ta içi... “Son haykırışım olacak” demişsin... Minnoşum, akıl küpüm, seksi kuşum, peri kızım...

'Eril, homofobik, transfobik küfürleriniz öldürdü'

Bir kızgınlık, bir bitkinlik, bir özdeşleşme... Bak neler yazdırmışsın**** canikom “onlara...”
- Destek olmadığı gibi destek olan LGBTİ gibi kurumları da topa tutar bu halk... Trans der yolda bıçaklar; lezbiyen der zorla erkeğe nikâhlar, altına yatırır; biseksüel der ırzına geçip mahallece sarkıntılık yapar; ibne der evlenmesine karışır, iş vermez, aş vermez, ev kiralamaz, kaldırımdan yola iter, üstüne araba sürer, ırzına geçer, tecavüz eder, aşağılar...
- Eşek, köpek beceren bir toplumda seni ölüme gönderen çok namuslu (!) insanların ülkesinde yaşamaya devam ediyoruz...
- Vazgeçemediğiniz eril, homofobik, transfobik küfürleriniz öldürdü mesela...
- Müslüman diye, eşcinsel diye, köylü, Yahudi, kel, siyah, konuşması bozuk, fakir, "tuhaf" diye ölmesinde bile sakınca görmüyor...
- Ben de dahilim bu tutucu topluma, ben de bu toplumda yaşıyorum ve bir işçiden, cahil bir seçmenden, odun kafalı bir muhafazakârdan hiçbir farkım yok. Ben ittim seni köprüden aşağı, hayır bu yazdıklarım kesinlikle sahte bir duyarlılık gösterisi değil, tam aksine gerçekleri olduğu gibi kabullenip kendimle yüzleşme...
- Aslında, "ötekiler" gibi olmadığı, "aykırı", "pis", "kaka", "bozuk", "sapık", "sapkın" ve daha nice türevleri olduğu düşünüldüğü için ötekileştirilmeye çalışılan "kendisine ayşe diyen ahmet", "çevresinde handan adıyla tanınan ibrahim" gibi tamlamaları... Hatta bildiğim kadarıyla "er kişi" diyerek cenaze namazları kılınır, aileler ya cenazeleri sahiplenmez ya da cenazeye transları kabul etmezler...
...
devamını okumak için tıklayınız


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder